Kendime şaşırıyorum bazen. Kendi duygu durumumu saniyeler, dakikalar içerisinde nasıl da değiştirebildiğime dair, üstelik ortada çok büyük bir şey de yokken hani.

İnsanoğlu ne garip bir varlık, sadece düşünerek hayatını, duygu durumunu, o an ki modunu şekillendirebiliyor. Başka hangi türde var bu bilmiyorum. Aslında aklıma takılan şey şu; düşüncelerin veya duygu durumlarının frekansları.

Olumsuz, negatif şeyler daha hızlı gerçekleşirken ya da etkilenen insan sayısı oldukça fazlayken olumlu düşüncelerin yarattığı frekansa ulaşmak neden bu kadar zor ya da zaman alıcı? Bu soruları sorarken aklıma hemen Kur’an‘da okuduğum ayetler geliyor. Ayeti şu an tam hatırlamasam da şöyle bir şey diyordu: “Güzel sözler Allah’a yükselir, O’na ulaşır”. Bunu okuduğumda bir anda beynimde şimşekler çaktı sanki. O an iç sesim bana; ‘Nihan konuştuğun, düşündüğün olumsuz ya da negatif sözlerin içinde boğuluyoruz’ dedi. Düşünsenize bir dünya adam olumsuz, negatif sözler sarf ediyor ve hepsi de bu dünya alemde ağzımızdan çıktığı gibi patır patır yerlere dökülüyor. Oluşan olumsuz düşünce ya da söz havuzunu ki o havuz olmaktan çıkmış vaziyette, -okyanusunu- düşünebiliyor musunuz?

Kendi içimizde kendi oluşturduğumuz okyanuslarda çırpınıp duruyoruz. Arşa yükselecek kelimeler sarf etmeyi bırak, düşünemiyoruz bile. Bu farkındalık benim canımı acıtsa da vardır bunun bir hikmeti, ki bu dünya bir sınav dünyası olduğuna göre bu da sınavlarımızın bir parçası. Bizlere düşen fark etmek, akletmek ve değişime kucak açmayı denemek. Yine aynı sure de geçen başka bir ayette “biz sizlere düşünecek olanın düşüneceği kadar bir ömür vermedik mi” der ta o zamandan belliymiş düşünüp de fark etmemiz, akletmemiz için bizlere biçilen ömür. Ne büyük bir hikmet bu! Tüylerim diken diken.

Her birimizin akletme süresi var, her birimize özel. Ne ince düşünülmüş bir detay ama. İtiraz hakkı doğurmayacak kadar ince düşünülmüş bir detay. Her birimizin yolculuğunu kolaylaştırır ya Rab, bu sureden öğrenecek çok şey var sanırım, en hoşuma giden ayetle düşünmeye sevk ederek kapatmayı isterim bu yazıyı. Fatır suresi 34. ayette “bizden üzüntüyü gideren Allah’a hamdolsun, doğrusu Rabbimiz çok bağışlayandır ve şükrün karşılığını verendir” der.. Olana da olmayana da, olanın ve olmayanın ardındaki hikmete de hamd olsun.