Erdem toplama oyunu

Sizlere 2400 rakımından yazıyorum. 

Manzaramın şahaneliğini görseniz. Gökyüzünün mavilinin eşsizliği. Dağların sıralanışı. Üzerine güneş vurdukça parıldayan karların ışıltısı. Hafif bir esinti. Güneşin sırtımı ısıtışı. Fonda çalan müziğim. Vızır vızır geçen kayakçıların, boardcuların çıkardığı o ses dahi bana kendimi iyi hissettiriyor şu an. 

Durup dinlenmenin, izlemenin tadına varmak şahane. Çünkü insanoğlu yavaşladıkça fark ediyor. Önüne serilen güzellikleri, doğanın kendisine nasıl hizmet ettiğini durup bakmayı seçerse görebiliyor. 

Sıra sıra dağları dizmiş, aralarından yollar açmış üzerine bir de kar yağdırmış ve bir kulunun aklına bu kayma işini ilham etmiş. 

Ne şahane değil mi? Durup dinlenmeye, yapabileceklerini keşfetmeye itmiş. Durduk yere kimin aklına gelirdi ki dağların arasından kaymak, kayağı bulmak? Aaa ben gideyim de şu dağda bir kayayım demek durduk yere kimin aklına gelirdi ki? Güvenli bulup da yapmak kolay olmasa gerek! 

İlham olan, hayatımızı yönlendiren, şekillendiren ilahi bir kaynağın varlığı yine gülümsüyor bize. 

Lüks bir aktivite gibi gelebilir ki öyle de. Ama sıkıntılardan kaçmak için birebir düşünülmüş bir eylem planı. Hiçbir derdi düşünmeden sadece anda kalıyorsun. Sadece anda. 

Çok sevdiğim bir arkadaşım kaymayı hız yapmak değil, durabilmek, yavaşça ilerlemek, fark ederek, idrak ederek tadına vara vara deneyimlemek olduğunu söylemişti, ne şahane bir bakış açısı ama! 

Neyi niye yaptığına bilinç katmak, keyif almak. Bu hazzı yaşarken aynı zamanda kimsenin alanına gasp etmeden özenle ilerlemek, ilerlemeye gayret etmek. 

Bugün harika bir video izledim, videoda dünyaya kontrat imzalayıp gelen ruhumuzun erdem toplamaya söz verdiğini anlatıyordu. İyi ya da kötü, olan ya da olmayan her şeyin bir sebebi olduğunu; yaşanılan, duyulan, şahit olunan şeylerden neler öğrendiğimiz, hangi erdemleri zihnimizde yeşertebileceğimiz ya da çoğaltabileceğimize dair çabamızın kıymetini fark ettirdi bana. 

Bu Dünya okulu bir erdem toplama oyunu olarak dizayn edilmiş belki de. Kişilere, olaylara, durumlara bakış açılarımız, verdiğimiz tepkiler hepsi oyunun bir parçası. 

Ben bu erdem toplama oyununu nedense çok sevdim bu dünyanın yaratılışının gayesini anlamaya bir adım daha yaklaştırdı beni. Kazandığım bir bakış açısı daha beni zevkle yazmaya etti. 

Velhasıl kelam demem o ki yavaşlayarak hayatı deneyimlemenin tadı şahane. Üstelik bir okulda olduğunun idrakını da canlı tutuyor, anda farkında olmak.. 

Dingin bir ruhun erdem toplama oyununda galip geleceğine dair inancım çok heyecan verici ve ümit dolu. Hayata dair bakış açılarımızı değiştirmeye gönüllü olduğumuzda; hayat, kesinlikle bir yerlerden o yardım elini uzatıyor. Bu enerjinin farkında olup şahit olabilmek dileğiyle…