Olasılıklar

Hayatınızda ne sıkıntısı ikilem yaşarsınız? Bu ikilemler her alanda karşımıza çıkabilir zaman zaman. 


Hayat yolculuklarımız da nasıl bir yol izleyeceğimiz de buna dahil. 

Bugün nasıl bir ben’e uyandım? Neyi, ne kadar fark edip, neleri göz ardı edip, neleri kabulle geçeceğim? 


Çok dua eder, çok ister, çok düşler, nasibim kadarına da ulaşırım bilirim. Farkındalığı, idrakı, ilmi, ilerlemeyi hep çok isterim. 


Fark etmeyi, Yaratıcı’mla bağlantıda olmayı seçersem evet ilerlediğimi, daha doğrusu farkındalıkla ilerlediğimi idrak ederim. 


Hayat yolculuklarımız da hepimiz ilerliyoruz aslında ama öyle ama böyle. Sonsuz olasılıklar havuzundan her birimiz nasipleniyoruz. Bazen, tamam itiraf edeyim çoğu zaman etrafı gözlemlerim, insanları, davranışları söylenilenleri… Bu aralar dikkatimi çeken çok büyüleyici bir şey fark eder buluyorum kendimi. Hayatımda var olan insanların sanki farklı versiyonları ile karşılaşıyorum farklı şehirlerde… İşin en eğlenceli tarafı ise simayen de benziyor, hatta benzer kalıp davranışlar sergiliyorlar. Tamam diyorum işte yine tek kaynaktan geldiğimizin bir kanıtı daha. 

Dünya alemine açılan sonsuz olasılıklar havuzu tıkır tıkır işliyor. Benzer insanlar, farklı olasılıklar, farklı hayatlar. 


Yine bi büyülenme perileri kıpır kıpır içimi kaplıyor. Fark etmenin ve Yaratıcıyla bağlantı da olduğunu hissetmenin lezzeti çok başka. Bambaşka :) 


Her şey ama her şey sahip olunan bakış açısıyla ilgili. Farklı bir şehirden farklı bakış açılarıyla bakıyorum hayata. 


Mavinin ve yeşilin nasıl bu kadar bir bütün oluşturup da ahenkle birbirlerine gölge etmeden bütün güzelliklerini sergiliyor diye düşünüyo buluyorum kendimi. 



Daha daha önceleri çok baktım ikiliye. Ama bugünkü bakış açımla bu şahane farkındalığı yakalıyor ve diyorum ki; bu şiirsel detayların ince ince işlenmesi, uyumu ve büyüleyiciliği elbette ki Yaratıcı’m tarafından. Bu yazıların ilham olması elbetteki Yaratıcı’m tarafından. Şahane bir kitabı tesadüfi -tesadüf yoktur biliyorum ama yerine hangi kelime daha uygun olur bilemediğimden- tesadüfi bir şekilde dinleme fırsatı bulmuştum. Halil Cibran’ın Ermiş kitabından aklımda kaldığı kadarıyla şöyle diyordu: Yaratıcı her yerde; oynayan çocukların arasında, denizin dalgasında, ağacın sallanan yaprağında, başını kaldırıp da gökyüzüne baktığında bulutların üzerinde yürüyen de O, yıldırım olup yeryüzünü kollarıyla saran da O. Bazen açan bir çiçeğin güzelliğin de bazen gecenin en zifiri karanlığında, kuşların ahenkli dansında, belki kumsalın teni yakan sıcaklığında… 


Nerede görmeyi ister ve seçersen, tam da orada ve seninle!


Yorumlar

Popüler Yayınlar