İçinden Doğan Güç
Güçlü insan kimdir bana göre?
Gücün tanımı ne benim için?
Güçlü insan kime denir?
Her şeye sahip olana mı? Her şeyin üstesinden gelene mi?
Güç benim için ne? Ne olursa kendimi güçlü hissederim?
Her şeyi bilirsem bu durum beni güçlü kılar mı? Ya da
miktarını dahi bilemediğim kadar paraya sahip olsam, kaygı duymasam hiçbir
şeyden bu beni güçlü kılar mı?
En mevkili insanlarla takılsam, 7x24 korumalarla gezsem bu
beni güçlü hissettirir mi? Ya da ne bileyim herkes tarafından tanınsam hatta
üstüne gerçekten saygı duyulan biri olsam, bu beni dünyanın en güçlü insanı
yapar mı?
Her acıya göğüs gersem bu bana güç kazandırır mı?
Güç tanımı kişiden kişiye değişeceği için örnekler de bir o
kadar çoğaltılabilir. Ama hepsi biraz eksik sanırım. Güç pek de böyle bir şey
değil. Her örneği belki başka sıfatlarla tanımlayabilirim ama tam anlamıyla
güçle değil.
Mesela sonsuz sınırsız içimden taşan sevgiye, dinginliğe
sahip olsam bu beni güçlü kılar mı? Kimseye karşı öfke ya da kin beslemesem,
kimseye kızmasam, gücenmesem, kimseden bir şey beklemesem, içimden herkese
karşı ılık bir sakinlik aksa. Düşüncelerimi, duygularımı kontrol etsem mesela.
Daha güçlü olur muyum?
Güç nedir ki? Farklı farklı tanımları var literatürde. Fizikte farklı, felsefede farklı, toplumsal olarak bakınca daha farklı tanımlar çıkıyor insanın karşısına. Bir şeyin yerini değiştiriyor ya da dönüştürüyorsan bir güce sahipsin. Bağışlayabiliyor, merhamet edebiliyorsan da güçlüsün tanımlara göre. Sözünü geçiriyor, kendini dinletip onay alıyorsan da güçlü kategorisine giriyorsun. Ama tanımların hiçbirinde KENDİNİ SEVEN İNSAN EN GÜÇLÜ İNSANDIR yok. Mesela tanımlarda kendi değerinin farkında olan, sınırlarını koruyabilen, kimseye dengesiz şekilde bağımlılık geliştirmeyen insan güçlü insandır da yok. Nefes almanın ve vermenin kıymetini idrak eden insan güçlü insandır ibaresi de yok. Ölçütler hep başkaları ya da nesneler. İnsanın kendi özü, merkezi bir ölçüt değil.
Gerçek güç dışarıya bağlı ya da bağımlı olmadan kendi içinde
kendini sevmek, kabul etmek ve şefkat göstermekten geçiyor. Kendi içimizde
kavgalı olduğumuzda dışarıyı ölçüt alıyoruz aslında. Kendine, kendi içine onay
verdiğinde bütünüyle; iyisiyle-kötüsüyle, işte o zaman dışarıda bir şey aramayı
bırakıyorsun. Biliyorum bu o kadar kolay değil, kolay olmuyor da bazen. Ne
kadar bu bilgiyi bilse de insan bazen olay, durum ya da kişi karşısında tam
anlamıyla idrak edemiyor, otomatik pilotlarımız erken davranıyor bizden. Bu da
sanırım zamanla tecrübe edile edile idrak edilen bir öğreti.
Senin için güç ne? Durup düşünmek ister misin? Hatta bir
kağıda bir şeyler karalamak..
Biraz kendimizi eşelesek neler çıkar altından? Hangi inançlar
eşlik ediyor bize bu konuda?
Kendini olduğun halinle kabulün ve sevmenin tohumlarının
yüreklerimizde yeşermesi dileğiyle..
Yorumlar
Yorum Gönder